Bu Blogda Ara

26 Eylül 2025 Cuma

ÜNYE CHP’Sİ

 


CHP ile ilk tanışmam 1970’lerin başına rastlar. Liseden mezun olduğum yılın güzünde, (o yılların büyük mağazası) Ofisbank’da çalışmaya başlamıştım.

Bir gün mağazaya orta boylu, kilolu, iyi giyimli bir adam girdi. Önce mağaza sahibi ile tokalaştı, sonra teker teker mağaza çalışanları ile tokalaştı. Adam teşekkür mahiyetinde birkaç söz söylüyor, çalışanlar da hayırlı olsun diyordu.

Sıra bana gelince, güler yüzle elimi sıktı, ben de “hayırlı olsun” dedim. O da teşekkür edip gitti. Kim diye sorduğumda CHP’nin yeni seçilen milletvekili dediler.

Adamın güler yüzlülüğü, candan tavırları bende etki yaratmıştı. Zaman zaman büyüklerimden çok da iç açıcı olmayan CHP hikâyeleri dinlerdim. Açıkçası bu durum beni biraz şaşırtmıştı.

Ayrıca,

Bir milletvekilinin gelip elimi sıkması, teşekkür etmesi ve hal-hatır sorması beni ziyadesi ile memnun etmişti. Akşam eve gittiğimde anneme sevinçle hadiseyi anlattığımda rahmetli bu durumu biraz gülümseme biraz da hayretle karşıladı.

Belli ki, sağ kesimin CHP ile alakalı çizilmiş bir çerçevesi vardı.

1984 yılında Ünye Belediye meclisine ANAP’tan üye seçildim. SODEP’li arkadaşlarım sayesinde encümen üyeliğine seçildiğimde, partili olmaktan öte siyasette kişisel ilişkilerin daha önemli olduğunu anladım.

70’li fakülte yıllarımda sola karşı oluşan tavrımı sorgulamaya başladım. Biraz da günlük siyasete olan ilgim arttı, bu konuda elverdiğince araştırmalar yaptım.

Bu ülkenin her fikirden partilere ihtiyacı vardı. Ama ondan öte köklü, kurumsallaşmış, zaman içinde doğan sorunlara “ülke menfaatlerine” uygun çözümler üreten, toplumcu partilere ihtiyaç vardı. Yerince oy alamayabilir, iktidar da olamayabilir ama günlük avam siyasete fazla bulaşmayan, gerek duyulduğunda güvenilebilecek partiler olmalıydı bunlar. Bunlardan biri de CHP idi.

Zaman geçtikçe, 80’li ve 90’lı yılların karmaşası içerisinde ( konumuz CHP olduğu için) CHP beni hayal kırıklığına uğrattı.

CHP benim gözümde artık ketum, belli sloganları geveleyen, seçkinci, halkın değerlerine saygısı olmayan ve giderek “ilericilik” sloganını bolca kullanmasına rağmen çağının gerisinde kalmaya başlayan bir parti haline geldi. CHP’nin, yerel ve ülkemiz sorunlarına (mesela tarımda) bilimsel çözümler üretmesi gerekirken “beylik sloganlarla” işi götürmeye çalıştığını gördük. Yine de CHP’den ümidimi kesmemiştim. Cumhuriyetimizin kurucu partisi idi ve bunun idrakinde olmalıydı. Sloganlara sığınmamalı, dünyanın geldiği noktayı iyi analiz edip, fikirler üretmeliydi. Kurumsal olmalıydı ve ona göre (kendine yakışan) teşkilatlanmasını devamlı yenilemeliydi. Hatta diğer partilere örnek olmalıydı.

90’lı yılların sonu idi. ANAP ilçe teşkilatına ilk defa bilgisayar aldık. Ünye’de bilgisayar alan ilk teşkilattık. Simgesel de olsa çağı takip etmenin sevincini yaşıyorduk.

Merak bu ya, bir gün CHP teşkilatı nasıl diye bakmaya gittim. Derli toplu, çağın gereklerine göre düzenlenmiş bir teşkilat göreceğimi umuyordum.

Hayal kırıklığına uğradım. Köy kahvesini andıran, pislik içerinde üç beş masa, yaz başı olmasına rağmen ortalık yerde hâlâ külleri temizlenmemiş ufak bir kömür sobası ve küçük bir başkanlık odası.

Bu hali görünce mesleğimden olsa gerek bir kat daha fazla hayal kırıklığına uğradım. CHP’li arkadaşlara “bu ne hal, aslan yatağından belli olur” demiştim.

Ünye özelinde yıllarca aynı oyları aldıkları halde, yirmi küsur yıldır yönetiminde iyileştirme yapamayan, aşağı yukarı aynı yöneticilerle, aynı ağa babalarla yollarına devam eden bir teşkilat.

AKP iktidarından sonra, nüfusu artan Ünye, değişen sosyal yapıya rağmen hala eski tas eski hamam yoluna devam etmeye çalışan bir CHP.

Gördüğümüz kadarıyla, güçlü olduğu mahallelerde dahi eriyen, iyice paspas olmuş emekliden medet uman, “fakir-fukara edebiyatından” öteye geçemeyen bir CHP.

Sözün özü; “elinde, avucunda” bir tek emekli ile “Yalıkahvesi” kalan bir CHP.

Geçen belediye başkanlığı seçimlerinde parayla afiş astıran, gençliği kalmamış bir CHP.

Not; 28 Eylül’de yapılacak ilçe yönetim seçiminde aynı yöneticilerin seçileceğine adım gibi eminim. Desem utandırırlar mı beni acaba?

Ve bir nasihat; Fakir-fukara edebiyatı, sloganlar, “kendilerine iş arayan seçkinci ağababalarla” bu işler artık yürümüyor canlar!.. 

Hiç yorum yok:

ÜNYE CHP’Sİ

  CHP ile ilk tanışmam 1970’lerin başına rastlar. Liseden mezun olduğum yılın güzünde, (o yılların büyük mağazası) Ofisbank’da çalışmaya baş...