28 Mayıs 2023 Pazar

BANA HAYATIMIN DERSİNİ VEREN BİR ANIM

 


              Yıl galiba 1974 Haziran başları... Fakülte ikinci sınıftayım. Okulun Ülkü Ocakları başkanı Süleyman abi ile fakültenin kapısında karşılaştım.

             Kendisi Elazığlı idi… Yaşıyorsa Allah uzun ömür versin. Rahmetli olmuşsa…Mekânı Cennet olsun.

          …Selamlaştık.

-      Yakup nihayet mezun oldum. Allah sizi de kurtarsın.

Biz o yıllarda güle oynaya okuyamazdık. Bir yanda geçim sıkıntısı diğer yanda anarşi almış başını gidiyor. Onun sıkıntısı diğer yanda. Onun içindir ki okulu bitirmeyi hep bir sıkıntıdan kurtulmak olarak algılardık.

-      Tebrik ederim abi…Darısı bizim başımıza.

Birkaç dakika sıradan sohbetten sonra…

-      Abi bana ne tavsiye edersin. (Kişiliğine değer verdiklerimden, mesleği konusunda uzmanlığından emin olduklarımdan nasihat/tavsiye almayı kendime vazife bilirdim…Hala daha öyleyimdir.)

-      Yakup… Anneniz, babanız sizi okuyasınız, ekmeğinizi kazanısınız ve bu vatana daha iyi hizmet edesiniz diye canla-başla çalışıp size para gönderiyor. Öncelikle bunu hak edip, emeklerini boşa çıkarmayın. Okulu bir an önce bitirmeye bak.

Bu vatana cahil bir Ülkücüden okumuş bir Ülkücü… Ölü bir Ülkücüden sağ bir Ülkücü daha çok hizmet eder. Okumuş, sağ bir ülkücü olarak okulunu bitir memleketine git. Orada memleketine ve ülkene hizmet ederek davana daha çok hizmet etmiş olursun. Merak etme…Bu ülkeyi kimse bölemez. Bu ülke çoraklaşıp cahil kalırsa o zaman bölünür.

Burada sonuç deyip vaaz etmeyeceğim…

Bu sadece bir anı paylaşımı… Almak istedikleriniz varsa onu da siz bilirsiniz!

 

               

27 Mayıs 2023 Cumartesi

MERAKLISINA KOMPLO TEORİLERİ

 

Bu göz neler gördü… Derdi rahmetli Atam.

İnsan çok şey görüyor da… Anlamak için epeyce bir zaman geçmesi gerekiyor.

Hala anlam veremediğim olayların başında SSCB’nin küt diye gitmesi gelir. Koskoca imparatorluk “hümanist” bir muhteremin gayretleri ile tarihe karıştı. Lenin’i bilmem ama Stalin eminim mezarında ters dönmüştür.

 …Ve biz de yuttuk. Dünya bağrına bastı hümanist muhteremi. Halbuki sormadı ki koskoca Komünist Partisini ve Kızıl orduyu nasıl ikna etti? Ondan önce bu kurumlara “doğuştan” komünist diye nasıl yutturdular da POLİT Büro üyesi yaptılar? Moskova’da kızıl meydana kaçak inen pırpırın ardından Savunma Bakanı dahil 21 kişinin gafletten mahpusa tıkılmasından hele hepsinin de bu işe muhalif olduğundan haberimiz yoktur.

Binlerin Berlin Duvarını parça pürçek etmesini hayranlıkla seyrettik. Halk istedi biz de yerine getirdik. Yok ya…Dersek adımız komplocuya çıkar.

 Ya Azerbaycan’da Azatlık Meydanında toplanan yüzbinlere ne demeli? Birdenbire halk galeyana geldi… Özgürlük aşkıyla yanıp tutuştu. Elçibey denilen bir kahraman milyonları örgütledi. Ama ne hikmetse devlet başkanlığında iki yıl bile kalamadı. Baba Haydar Aliyev kurtarıcı olarak imdada yetişti. 21 yıllık KGB başkanı kadroları ile tam tekmil hazırdı. Elçibey Aliyev ile danışıklı mı idi? Benim komploculuğum ortada bir şeylerin döndüğünü sezecek derecede… Lakin gel de ispatla! 

Gorbaçov’un son demleri… Sovyet anneleri mitingler düzenler. “Oğullarımız askerliği kendi ülkelerinde yapsınlar.”  Masum bir istek. Analar istiyorlar ki oğullar binlerce km uzakta askerlik yapmasınlar. Politbüro hemen kabul etti. “Her cumhuriyetin evladı kendi ülkelerinde askerlik yapacaklar.” Hümanist bir istek gibi görünen bu durum aslında Kızıl Ordunun tasfiyesi anlamına geliyordu. Kızıl Ordu devletlerin milli ordusu haline getiriliyordu.

Daha başka şeyler… Nasıl oldu da koskoca Komünist rejim yağdan kıl çeker gibi tasfiye edildi? Az bir şey değil. İdeoloji, menfaat, makam, alışkanlıklar tekmili birden hepsi bir arada…Bir de dış dünyası var bu işin. Öyle ya… SSCB üzerinden pozisyon belirleyen, menfaat temin eden devletlerin tekere çomak sokmaları işten bile değilken.

Geçenlerde Netflix’te 5 bölümlük bir dizi seyrettim. Hikâye uzun… Gerçek olaylardan esinlenerek çekilmiş. Olaylar 1987 yılında Doğu Almanya’da geçiyor. Sosyalizme inanmış, canını oraya koyan ajan dizinin sonunda ABD’nin Doğu Almanya’ya parasal yardım yaptığını öğreniyor. Amaç Doğu Almanya’nın Batı Almanya karşısında güçlü olması ve Batı Almanya’nın ABD’ye mecbur bırakılması. Dizi bu… Hayalleri kim engelleyebilir?

2002 yılında AKP’nin kazanması bana çok manidar gelir. Dokuz ay önce kurulan kırkambar bir partinin %34 oy almasından öte… Kurtarıcı olarak iktidara taşınması! Sanki millet onlarca yıl inim inim inliyordu. Gel de komplo teorilerine itibar etme!

 Ayrıca onlarca yılın merkez sağ partilerini tasfiye et. Sanki buhar oldular. Gülen Cemaatine ne demeli?

Birdenbire yurt içinde ve dışında yüzlerce okullar, dershaneler… Hadi parayı buldular diyelim. Kadrolar nereden karşılandı? İşin tuhaf tarafı herkes saf ayağına yattı/yatıyor. Altta kalanın canı çıksın. Benim asıl meraklandığım buna neden ihtiyaç duyuldu. Tıpkı AKP gibi?

Giderayak,

Türkiye neden yol geçen hanına döndü? Ensar falan… Geçin efendim. Suriye’yi boşaltmak hangi aklın ürünü?

Ulu dedem “evlat, efili kırk ayda öğrenenler bile bu hatayı yapmaz.” Derdi rahmetli.

İsrail’e bilmeden kıyak yapıldığı ortada. Nasıl yani? Suriye’de su var ova da var. Oranın bekçiliğini yapacak maraba da var. Gaflet ve delalet de biz de var…  

 Aklıma gelmişken; “Kasım 2018’de ABD

 Murat Karayılan için (5 milyon dolar), Cemil Bayık için (4 milyon dolar) ve Duran Kalkan için (3 milyon dolar) ödül verileceğini açıklamıştı. Yani ABD pkk’yı Kandile hapsetmiş de haberimiz yokmuş.

    Siz-siz olun komplo teorilerine inanmayın ama komplo teorisiz de kalmayın…Her bıyıklıyı da “emmi” zannetmeyin. Benden söylemesi.

          

             

 

  Kalemi kırmışlar bir kere...  Temyiz etmenin ne kârı var.  Hükmünü  erteleme kadı...  Ruhuma zulmün ne kârı  var.