17 Mart 2009 Salı

EŞEK ŞAKASI(yerel şive ile)


Aslında bir yılbaşı hikayesi anlatmak isterdim. Kaç gündür düşünüyorum aklıma gelmiyor.
İlla şart mı diyeceksiniz.Şart değil ama güne saate de uymak lazım.Bu kış soğuğunda, yaşanmış sizleri biraz gülümsetecek bir mukallit hikayesi anlatayım.
Ben burada figüranım.Dolayısıyla başrolde oynamadığım için anlatmamda bir mahzur yok.Malum mugallitliğin rajonu marifetini anlatmayacaksın.
Sene 93 .Aylardan haziran sonu.Yaz başlangıcı.Güzel bir günün akşamı.Akşam ezanı okunmuş hava yeni kararmış.Yer o yılların büyücek bir bakkal dükkanı.
Bakkalımızın adı diyelim ki Osman.
Osman abimle oturmuş sohbet edik..O masasının başında ben yanı başındaki tabureye ilişmiş vaziyette zaman öldürik.
Onbeş onaltı yaşlarında iyi giyimli pak yüzlü bir delikanlı çekingen denebilecek bir sakinlikte içeriye girdi.Elindeki kağıdı Osman abiye uzattı.Osman abide vazifesinin idraki içinde kağıdı aldı şöyle bir baktı.
------“Sen kimin oğlusun yiğenim” dedi.
--- “Ahmet filancanın”(soyadını yazamam usulden değil) dedi delikanlı kısık sesle
---Tamam dedi sakince Osman abi..Sonra tezgaha geçti siparişleri hazırlamaya başladı.Bir yandan da göz ucuyla delikanlıyı süzüyordu.Birdenbire;
--- “Sen hangi kadındansın” dedi umursamaz sakin bir sesle.Sanki öylesine sormuştu.
Delikanlı soruyu biraz anlayamadığından biraz soruyu tuhaf bulduğundan biraz da şaşkınlıktan eli ayağı dolaştı.Bir şeyler diyecekti diyemedi.Kem kümler arasında
---- “Nasıl “diyebildi sadece.
--- Osman abi anında “büyük kadının oğlumusun yoksa küçük kadının mı?” soruyu pekiştirmek için sesini yükselterek otoriter bir tavırla“yani yiğenim birinci hanımından mı yoksa ikinci hanımından mısın?”
Delikanlı kızardı bozardı kendi kendine bir şeyler mırıldandı.Soruya da cevap vermesi gerekiyordu.
---- “Babamın bir hanımı var amca” diyebildi.Bir yanlışlık olmasın der gibi baktı Osman abinin yüzüne.
-----“ Niye” dedi Osman abi devam ederek hesap sorar gibi
---- “Babanın adı Ahmet falanca değil mi?”Çimentoda çalışmıyor mu?
---- Hı hı
----- Gazetecilik yapmıyor mu?
---- “Evet” diyerek başını salladı delikanlı
Kötü haberin bütün delilleri aleyhine idi delikanlının.Bütün göstergeler babasını işaret ediyordu.Can alıcı son soruyu sordu Osman abim.
----- “Siz kasap malesinde oturmimusuz.” Delikanlı nihayet lehinde bir delil bulmuştu.Can havliyle
---- “Yok amca biz burunucunda oturiik.”
Halbuki bu soru yemdi.
Burada benim figüranlığım başladı. Osman abi bana dönerek” biz dün akşam kasap mahallesine gitmemişmiydik.?”
---- Evet abi dedim başımlada tasdikledim.
Osman abi sanki benimle özel konuşuyormuş gibi sesini kısarak ama delikanlının duyabileceği bir yükseklikte “desene küçüne kasap mahallesinde ev tutmuş.”
------ Delikanlı atıldı “bir yanlışınız olmasın amca”
Osman abi sözde sinirlendi” bunanadım daha yiğenim”.Bana dönerek “Yakup Amedin evine gitmedikmi biz.”Bende sözde delikanlıyı savunim.”Abi çocuğun ne kabati var O evde deeldiki bizim geldimizi bilsin.Öbür evdeydi.
Delikanlı Osman abinin hazırladığı erzakları çar çabuk aldı telaşayla dükkandan ayrıldı.Bundan sonrasını Amet abiden dinleyelim.
“ Ulan Yakup ettiz çarkıma” Ben bilmemezlikten gelerek “hayırdır abi noldu.”
----- “Bak bide bilmeze yatiin.Sizin yüzüzden hanımla arayı bozdum,üstelik düğün bayramı kaçırdım.
----Abi ne bayramı ne dünüü.Edeydin size kim karışır.
----- Uzun zamandır aramız limoniydi.Sonunda düzeltmiştik ama sayeyizde….
---- İyiya edeydin.Noldu ki?
---- Bizde bayram edecek hal mi bıraktın.Devam ederek
---- Akşam kapıyı neşe içinde çaldım.Hanım açtı kapıyı.Surat asık,Çarşamba.Yüzünden düşen bin parça.Bana hoş geldin bile demedi.”Hayırdır hanım” dedim ses yok.Ben ısrar edince “sen nedenini bilürsün” dedi.Hayırdır inşallah dedim üstelemedim.Ama içim içimi yiyor.
---- Neyse yemek masasına oturduk.Oğlan bana dik dik bakıyor.Anası yemeği kafama atar gibi koyuyor tabağa.Bu tafranın nedenini soriim.”Sen bülürsün” başka bir cevap yok.Allahım gudurucam.Oğlanın hesap soran bakışlarına mı sininrlenirsin yoksa hanımın ikide bir sen bülürsün demesine mi?Nihayet canıma tak dedi.
--- “Yeter lan neyse söyleyin” dedim.
---- Ben” sakin ol abi”
---- Ana şuna bak bide sakin ol dii.
---- Benim oğlan birden bire “ Sen kaç evlüsün” dedi
---- O an ev başıma yıkılii sandım.Sorunun saçmalına mı yanarsın oğlanın ukalalığına mı yanarsın.
Fazla uzatmayalım kısa keselim Amed abim o geceyi yemin billahlarla geçirir.Hanımı bir eşek şakası olduğunu anlamıştır ama inanmıyor numarası ile ahmed abiden ömr-ü hayatının bütün hınçlarını alır. Geceyi ona zindan eder.
Düğün bayram mı bakın onu sormaya cesaret edemedim.Ben canıma susamadım.Bu eşek şakasının üzerine bir de nışadır mı süreydim.






Hiç yorum yok:

  Kalemi kırmışlar bir kere...  Temyiz etmenin ne kârı var.  Hükmünü  erteleme kadı...  Ruhuma zulmün ne kârı  var.