Bu Blogda Ara

14 Kasım 2025 Cuma

BALÇIKTAKİ CHP

 




Güzel bir analiz,
Ancak CHP'nin geçmişini sorgulama kabiliyeti ve en önemlisi geleceği analiz etme isteği olabileceğinden şüphelerim var!.. Zira ideolojik takıntılar yakalarını bırakmaz gibi geliyor bana...

Yanıtla  (2)  (12)

Dün İbrahim Kiras’ın Karar Gazetesindeki yazısına yaptığım yorum iki olumluya karşılık on iki olumsuz tıklama almış.

Normal.

Eğer ülke öteden beri aynı atmosferde ve kurallarda yürüyorsa bu son derece normal bir durum.

Ülkemizin (her türlü)yaşam felsefesi irdelenmeden yapılan bütün eleştirilerin bizi böyle bir sonuca götürmesi son derece normaldir.

Bunu birincisi şahit olduğum bir söyleşi ve bugün okuduğum bazı yazarların yazılarından alıntılar yaparak açıklamaya çalışayım.

Birincisi,

Geçen seçimde küçük bir ilçede belediye başkanlığı seçimine girmiş ama kazanamamış bir adayın, gelecek seçimde yeniden aday olacak-mısın? Sorusuna verdiği yanıt; “ seçim masrafları için bana bir milyon seçim yardımı yapan kardeşim öldü. Parayı nereden bulup da seçime gireceğim. Ben kendimi ancak geçindiriyorum.”

Parti teşkilatının seçim masraflarını karşılamadığı bir adayın neden seçime girdiğinin yorumunu hayal gücünüz nispetinde tasavvur edin. Bu örnek aşağı yukarı bütün adaylar için geçerlidir. Ben her zaman şunu derim, “fakir öğrenciye üç kuruş cep haçlığı vermeyi düşünmeyen bir kişinin yaşadığı şehir için yanıp tutuşması bana pek sağlıklı bir düşünce gibi gelmiyor.”

İkincisi,

Kamudan ihale alan iş insanlarından, kurumlara ya da sosyal yardım çalışmalarına katkısı yapmalarının istenmesi, “rüşvet” midir?

İddianameye göre, Seyfet Taştan isimli iş insanından, “ruhsat” sürecinde “dar gelirli vatandaşlara dağıtılan market alışveriş kartları” vermesi istenmiş, o da vermiş, “hayır için verdim” diye ifadesi varmış.

Yazar devamında (birçok defadır eleştirdiği ve mesafeli durduğu Hayrettin Karaman’ın fetvasını örnek göstermiş.

Fıkıh Profesörü Prof. Hayrettin Karaman şöyle yazmıştı:

İhale almış, para kazanmış bir kimseyi, iş olup bittikten sonra bir yetkili, bir hayır kurumuna yardıma davet ederse ve o da yardım ederse bu rüşvet olmaz' dedim, yine diyorum.” (Yeni Şafak, 24 Ocak 2014)

Biz vatandaş olarak bu tür durumlarda şunu bilir ve deriz “istersen verme, adamın ümüğünü sıkarlar.”

Bu iki örneği biz vatandaşlar her zaman bilir ve şahit oluruz. Ama sesimizi çıkartmayız ve deriz ki “neme lazım, yarın, öbür gün önümüze çıkar.”

Yine ben ülke siyasetini “başçıkta güreş tutan pehlivanlara” benzetirim… Ve elbette CHP de bu balçığın içerisinde debeleniyor. CHP önce balçığı nasıl kurutacaklarının çözümünü anlatmalı ve ona göre davranmalı ki… Biz avam takımı “hah işte” diyelim. Yoksa CHP %30 bilemediniz %35’i geçemez. Diyelim ki kazansalar da ülkeye bir faydaları olmaz.

Bir akıl; CHP demokrasi, fakir fukara, ideolojiler üzerinden yürüdüğü müddetçe sağ seçmen her zaman şunu diyor “ geç bunları, onlar yeşilse sen de kırmızı…” Neden sana oy vereyim ki?

Hiç yorum yok:

BALÇIKTAKİ CHP

  Güzel bir analiz, Ancak CHP'nin geçmişini sorgulama kabiliyeti ve en önemlisi geleceği analiz etme isteği olabileceğinden şüphelerim ...