Şarkıcı Güllüyü
televizyonlarda ve gazetelerdeki ölüm haberlerinde tanıdım. Bu haber ölüm
haberlerinden öteye geçti. Malum kanallar işi magazinleştirdi, ölüm sebebi
üzerinden birçok teoriler ürettiler.
Ben işin bu
tarafında değilim. Benim dikkatimi çeken, zaman zaman üzerinde kafa yormama
sebep olan konunu yine beni meşgul etmeye başlamasıdır.
Belli kanallarda
inşaatlarla ilgili programlar vardır. Programda ( özellikle Amerika’da) eski
binayı müteahhit alır, gerekli tamiratları ve değişiklikleri yapar ve sonra
satar.
Yine böyle
programın birinde, mal sahibi müteahhitten (bizim için hiç de önemli olmayan)
binanın içinde ufak bir değişiklik yapmasını ister. Müteahhit “ilgili kurumdan
izin alınması gerektiğini ve süre alabileceğini” söyler.
Rastlantı bu
ya; Aynı tarihlerde bir tv kanalımızda bir haberde gözüme ilişmişti. Adam imar
hukukumuza aykırı olmasına rağmen, cadde üzerine zemin kata (sonradan) ilave
demir profilden balkon yapmıştı.
Bu arada,
Ben öteden
beri ülkemizin bina ve buna bağlı olarak şehircilik politikalarına daha bir
esnek ve hoşgörü ile yanaşırım. Şehirleşmesini henüz tamamlayamamış –ki daha
uzun yıllar sürecek ve bu ayrı bir yazı konusu- toplumlarda yanlış uygulamalar
her zaman olacaktır.
Ancak,
Önemsiz
görülen, göz ardı edilen ama insan sağlığı ve can emniyeti bakımından önemli
konular üzerinde titizlikle durulması, taviz verilmemesi ve toplumsal
bilincin oluşturulması da gerekmektedir.
Şarkıcı Güllünün
düştüğü pencere yerden 40-50 santim yükseklikte ve yarı Fransız balkona benzer
bir pencere. Önünde koruyucu parmaklıklar da yapılmamış. Bu pencereden değil
büyük insan, iki yaşındaki bir sabi bile düşer.
Böyle
tehlikeli uygulamalara bir örnekte balkonlara yapılan alüminyum yatay profil
şeritler. Hâlbuki yatay şeritler (özellikle) çocuklar için son derece tehlikeli
uygulamalardır. Çünkü çocukların bu tür yatay korkuluklara tırmanması son
derece kolaydır. İmar mevzuatımızda koruyucu korkulukların doksan cm’den az
olmaması gerektiği kuralı vardır. Ama ne var ki tırmanmaya müsait olup olmadığı
hiç hesaba katılmamıştır. Bunu ne ilgili belediyeler, ne müteahhitler ne de
bina sahipleri dikkate alır. Kaza vukuunda hiçbir kimse ve mercii bunu dikkate
almaz. Kazayı geçiren çocuksa ana ve baba dikkatsizlikten soruşturmaya tabi
tutulur. Büyükse altında başka şeyler aranır. Eğer rahmetli Güllü gibiler ise
magazin programlarına konu olur.
Hâlbuki…
Bunun önlenmesi
sadece; yönetmeliğe ilave madde, belediyelerin, müteahhitlerin, ilgili
mimarların dikkat etmeleri ve sorumluluk duymalarından ibarettir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder