Bu Blogda Ara

3 Mart 2017 Cuma

İlham Aliyev’e Yazık Oldu…

          
            Malum olduğu üzere,
            İlham Aliyev eşi Mehriban Aliyeva’yı başkan birinci yardımcısı yaptı. Bana göre İlham Aliyev şimdi hapı yuttu.
            Düşünsenize,
            Evde didişme, iş de didişme. Hayat çekilir mi?
            Adama adım attırmazlar. Şimdi işe gidiyorum diye kaçamak da yaptırtmazlar.
            Bence İlham Aliyev bunu korkudan yapmıştır. Ama hanım korkusundan değil.
            Olsa-olsa “Fetö” korkusundandır. Çünkü ya başyardımcısı darbe heveslisi çıkarsa ne olacaktı hali?
            İyi de,
            O zaman bütün üst düzey “kodamanların” yardımcıları da eşleri olmalı değil mi?
            Bunun tarihte örnekleri yok mu?
            Genelkurmay başkanının başyaveri “Fetöcü” çıkmadı mı?
            Biz sıradan erkeklere yazık değil mi?
            Öyle ya,
            Memleketin has ağaları hanım emrine girerlerse, bizim gibi maraba erkekler ne hallere düşer?
            Has ağalara bir şey olmaz,
            Vatan, millet ve dahi vazife aşkına… Ehhh biraz da elde olanları kaybetmeme korkusuna birbirlerinin sıvışmalarına göz yumarlar.
            Ama bizlerin nesi var ki,
            Bir atımlık barut… Onu da attık mı tamam. Hanım eskisi gibi babamın evine gidiyorum da demiyor artık. Mal-mülk tapuda ortak nasıl olsa… Gerisini varın biz erkekler düşünelim.
           Çok şükür,
           Geçen haftadan itibaren güneş yüzünü gösterdi. Sırtımız kızmaya, bitlerimiz kırılmaya başladı. Çalışanımın kızı minik Esra bile bana yaz ne zaman gelecek? Diye sorduğuna göre gerisini varın siz düşünün. Bu yıl daha Mart gelmeden kazma-kürek yakma durumuna gelmiştik.
           Rahmetli Anacığım derdi ki,
           “Sayılı günler tez geçer.”Soğuk günler geçti gibi geliyor bana. Keşke memleket ahvalleri de sayılı günlerden olsa.
           Sabır güzel şey, insanı olgunlaştırıyor. Ama sabredelim derken ya çürümeye durursak?
           İşte o fena,
           Ceset ne ki?
           Ruhların tarumarı çok daha fena…
           Rahmeti babamın sözü hatırıma geldi şimdi,
           Fındık bahçesinde ona eşlik ederken… Gayet gürbüz, almış başını giden, genç azması azgın bir fidan gördüğünde beline girebiyi vurup alaşağı etmeye çalışırdı.
           Hayretle neden diye sorduğumda… “Evlat bunun cinsi piçelmiş.” Derdi.

           Allah ruhları piçelmişlerden etmesin… Hele-hele de ellerine hiç düşürmesin.

Hiç yorum yok:

(23 KASIM) BUGÜN BENİM YAŞ GÜNÜM

  1955 senesinde Allah’ın nasibi, rahmetli anamla, atamın vesilesi ile bu dünyaya teşrif etmişim. O zamanın şartlarında günü gününe kayda ge...